SÜRPRİZ KAHVE
Merhaba bloğum, seni uzun bir süre ihmal ettim. Belli başlı
gerekçelerim arasında en güzeli seni güzelleştirmeye çalışmak oldu. Bu süreçte benden desteğini esirgemeyen abim
Vural Egemen Sarıgöz’e tekrardan çok teşekkür ediyorum (kendisi Profesyonel Bloğun sahibidir J). Diğer bir yandan da kendiişlerim üzerine
yoğunlaşmamda seni ihmal sebeplerim arasında. Biraz da sağlık sorunları tadı
tuzu biberi oldu. Şimdi ise sana sürpriz
bir kahve ile geldim. Neden sürpriz kahve dediğimi ise hikâyemi dinledikten
sonra anlayacaksın ve sende bu sürpriz kahve diyarına katılacaksın. Anlatacağım
hikâye çok sevdiğim bir abimin başından geçiyor ve tadı bizim sevdiğimiz kahve
tadında bitiyor.
Hikâyemiz!
Bir fabrika düşünün sürekli çalışılan, her çalışanı kendisine
düşen görevi layığı ile yerine getiren ve gün sonunda alın terinin hakkını
vermenin gururunu yaşayan personeller ile dolu. Bu fabrikamızın yoğun bir iş
trafiği var (Rabbim daha da arttırsın kazancını) ve bu yoğun iş trafiğinin
ortasında bir kilit abimiz yer alıyor. Tüm işler kendinden geçiyor. Alınacak
malzemeden tutun yapılacak ödemeler dahi onda. Bu abimiz günün yorucu mesaisine
başlamadan önce muhakkak sabah kahvesini içer ve öyle işe başlar. Ne hikmettir
ki abimiz çalıştığı süre zarfında bir kere bile istediği kahveyi içemez. Her
seferinde söylediğinin aksinde bir tat ile kahve geliyor. Ama abimiz işin
temposuna hazırlanmak ve tatlı uykuyu üstünden atabilmek için kahvesini her
seferinde kendi istediği kahveymiş gibi içer ve güne başlar. (Yaşasın kahve J gücümüze güç katıyor J ). Günlerden bir gün bu abimizin çok acil günü
birlik aile ziyareti yapması gerekiyordu ve mesai saatinin bitiminden sonra
evine geçip hazırlığını yaptıktan sonra ilk araç ile il dışına gidiyor. Ailesi
ile görüşüp işleri yoluna kattıktan sonra tekrar dönüş için hazırlanıyor. Kalan
zamanı da yolculuk ile bitiyor ama ne yolculuk, gecenin bitişi ve günün ilk
saatleri olduğu süreçte tekrar Los Adanos yollarına düşüyor. (Los Adanos’da
benim eserim J )Uykusuzluk
bir yandan aile meselesi bir yandan bir de rahat uyku var iken rahatsız seyahat
acentesi iş birliği ile abimiz normal olarak sinirli bir vaziyette mesai
saatine yetişiyor ama kendi mesaisi olan uykusu ve dinlenmesine geç kalıyor.
Her gün olduğu gibi yine o gün de fabrikanın sultanı abimize kahvesini nasıl
içmek istediğini soruyor. Abimiz öfkeli ama hanımefendinin de kalbini kırmak
istemiyor. Nasıl bir cevap vereceğini düşünürken aklına “Sürpriz olsun” demek geliyor. Ablamız şaşkın ve meraklı
bakışlar ile “sürpriz kahvenin ne olduğunu”
soruyor. Abimizin;
-
“Bazı günler sade istedim kahvem şekerli geldi.
Bazı günler Şekerli istedim bu seferde sade geldi bu nedenle sen bana kahvemi
kendi sevdiğin şekilde yap bana sürpriz olsun” diyor.
Bunun üzerine ablamız sade bir kahve getiriyor abimize. Gün
içerisinde İş yeri patronunun da kahve istemesi üzerine ablamız “sürpriz olsun
mu” diye sormasının ardından Fabrikamızda “Sürpriz Kahve” artık herkesin fix
menüsü oluyor. Bundan hoşnut olan abimiz de arta kalan süresinde gittiği mekânlar
da “Kahvem Sürpriz olsun” deyince de artık sürpriz kahve il sınırlarımızda yeni
bir eğilim olmaya gidiyor.
Kahvezen Diyor ki!
Umarım hikâyemi beğenir ve arkadaşlarınıza anlatırsınız.
Hatta sizlerden ricam gelin Adana’mızda sürpriz bir akım başlasın. Gittiğiniz
bir mekânda Kahveniz nasıl olsun sorusuna “Sürpriz olsun” diye cevap verin.
Umarım bir gün bulunduğum bir mekânda benden başka “Kahvem Sürpriz olsun” diyen
birini duyarım…
İyi Bloglamalar
ADAM...
Benim kahvem her zaman süprizdir.
YanıtlaSilArtık mekanlara gittiğimde bile süpriz olsun diyorum. Sizde kahvenizi süpriz için eğlenceli oluyor.
Benim kahvem her zaman süprizdir.
YanıtlaSilArtık mekanlara gittiğimde bile süpriz olsun diyorum. Sizde kahvenizi süpriz için eğlenceli oluyor.